Terapiye Dair..
- Beste Ucak Duman

- 25 Eyl 2018
- 4 dakikada okunur
Terapi sürecine başlamak istiyor ve çekiniyor musunuz? Süreç hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığınız için erteliyor, ve doğru uzmanla mı çalışmak istiyorsunuz? İşte terapistler ve seanslar hakkındaki doğrular!

Terapiye neden başlamalıyım?
Modern yaşamın bize verdiği güzelliklerle beraber, bizden aldığı çok şey olduğunu söylemek de mümkün. Günlük yaşamın koşuşturmacasında, her şeyi en düzgün şekilde yapmaya çalışmak bile kendi başına bir stres kaynağı. Sabah evinizde uyandığınızda başlayan stres, sokağa adımınızı atmanızla beraber fazlalaşıyor. Peki siz kendiniz için ne yapıyorsunuz? Yüklendiğiniz tüm bu iş, ilişki, günlük yaşam sorunları ve hayatta kalabilme mücadelenizle başa çıkabiliyor musunuz? Cevabınız hayırsa, tam da burada psikoloji bilimi devreye giriyor. Kendi başınıza mücadele edemediğiniz, bir desteğe ihtiyaç duyduğunuz noktalarda bir uzman desteğine başvurmak kötü bir fikir olmayabilir.
Genellikle, bir terapistten yardım alma fikri herkesin önyargılarını devreye soktuğu bir süreçtir. İhtiyacınız olmadığını düşünebilir veya kendinize psikoloğa başvurmamak için türlü nedenler bulabilirsiniz. Bunlardan en yaygını ‘ben hasta mıyım’ düşüncesidir. Bir terapiste başvurmak için illa ki bir tanı almış olmanız gerekmiyor. Günlük sorunlarınızı çözemediğiniz, çok sıkıldığınız, kendinizi eskiden olduğundan daha mutsuz hissettiğiniz dönemlerde veya sadece kendinizi daha iyi tanımak amacıyla bile bir terapi sürecine başlayabilirsiniz.
Terapistinizi nasıl seçmelisiniz?
Öncelikle belirtmek gerekir ki, doğru bir uzmanla çalışmak süreç için çok önemlidir. Gerekli yetkinliklere sahip, bir terapi modelini uygulama hakkına sahip olan psikologlarla çalışılmalıdır. Doğru bir uzmanla çalışmaya başladığınızda, ilk görüşme sonrasında sizin seansa taşımış olduğunuz konu ile ilgili çalışıp çalışamayacağını ve size hangi konularda, nasıl yardımcı olacağı ile ilgili detaylı bir bilgi verecektir. Unutulmamalıdır ki hem sizin hem de terapistinizin sürece devam etmeme hakkı vardır. Uzmanlığı dışında olduğunu düşündüğü konularda, terapistiniz sizi alanında deneyimli başka bir kişiye yönlendirir ve o kişiden yardım almanızın daha doğru olduğunu savunur.
Bireyler zaman zaman bir psikoloğa gitmenin korkunç ya da gereksiz olduğu düşüncesine sahip olabilir. Daha önce bu konu hakkında tecrübesi olan biri ile konuşmak önyargılarınızdan kurtulmanıza yardımcı olabilir. Terapistler sizi en objektif şekilde dinleyecek, problemlerinize yardım edebilmek için psikoloji biliminden faydalanarak sizin için en uygun yol haritasını çıkartacaklardır. Bir uzmana danışmak yerine problemin çözülmesini beklemek, kişiyi çaresizleştirebilir, yalnızlaştırabilir veya kişide varolan sıkıntıya bir yenisinin eklenmesine sebep olabilir. Uzmanların bu konu hakkındaki görüşü; bir kişinin erken yardım almaya başlamasının süreci kolaylaştırdığı ve kısalttığı yönündedir.
Farklı psikologların kullandığı farklı terapi yöntemleri olabilir. Bunlardan birkaçı, bilişsel davranışçı terapi, şema terapi, psikodinamik terapi ya da psikanalitik terapidir. Kişinin ihtiyacına göre doğru yöntemle terapiye devam etmek başarı oranını arttıracaktır. Tek tip bir tedavi modeli olmadığı gibi, sizin için hazırlanan tedavi yöntemi de sadece size özel olacaktır. hangi yöntemin size daha uygun olacağı ise sizin terapiden beklentileriniz, terapiye taşımak istediğiniz konular ve kişiliğinizle doğru orantılıdır.
Sorunlarınızı çözmek için neden bir arkadaş yerine terapistleri tercih etmelisiniz?
Terapi süreci çok hassas bir süreçtir, kişinin kendi problemlerine çözüm bulabilmesi için rehberlik eder. Bir terapistin etik kurallar içerisinde çalışması ve eğitimini aldığı terapi modeline uygun davranması zorunludur. Nedir bu etik kurallar? Yardımcı olamayacağını düşündüğü kişi ile sürece devam etmemek, danışanının sürecini etkileyeceğini düşündüğü bir başka danışan görmemek, sosyal yaşamda tanıdığı kişilerle çalışmamak, seans odasında anlatılanlar hakkında bir başkasına bilgi vermemek bu kurallardan bazılarıdır. Sizi tamamen objektif bir gözle dinleyen terapistiniz sizi asla yargılamaz, önyargısız bir şekilde size yaklaşır ve empatik bir yolla size yardımcı olmaya çalışır. Arkadaş ya da aile desteği önemlidir ve bu destek de terapi sürecinin bir parçası olabilir, fakat önemli olan, size profesyonel bir yolla yardım edecek kişi ile terapötik bir ilişki oluşturmanızdır.
Çoğu kişi seanslarda anlattıklarının başkalarıyla paylaşılıp paylaşılmadığı hakkında soru işaretine sahiptir. Etik kurallara göre, danışanların kimlik bilgileri başkalarıyla hiçbir koşulda paylaşılmaz. Terapistiniz sadece sizden izin alma koşulu ile, getirmiş olduğunuz problemlerle ilgili başka meslektaşlarından destek almak isteyebilir, bu da her zaman yaşanan bir durum değildir.
Terapiye başlamak ilaç kullanmayı gerektirir mi?
Her tedavi sürecinde ilaç kullanımı gerekmez. İlaç kullanımı ile ilgili terapistiniz sizi mutlaka bir psikiyatriste yönlendirecektir. Tedavi sürecini iki farklı alanda düşünecek olursak ilaç kullanımını tedavinin bir başka kısmını üstlenirken terapi süreci de bir başka kısmını üstlenir. Bunların bir arada olması gerekmez ve terapiler ilaç kullanımı eşlik etmeden devam edebilir.
Terapi süresi ve süreci herkes için değişkenlik gösterir
Bir uzmana başvurduğunuzda, ilk görüşmede terapiye ne kadar devam edeceğinizi söylemek çok mümkün olmayabilir. Seans içerisindeki uyumunuz, ne kadar istekli olduğunuz, sosyal desteğiniz, işbirliğiniz veya çeşitli nedenler seans sürecinin uzamasına veya kısalmasına neden olabilir. Bazı durumlarda başvuru sebebiniz dışında başka konularla ilgili de çalışmak isteyebilirsiniz veya tedavi süreci bunu gerektirebilir. Burada önemli olan her terapi yöntemini oluşturan belli kuralların olmasıdır. Terapistlerin kullandığı yöntemlere göre terapi süreleri değişebilir. Terapi süresinin uzun veya kısa olması sizin tedavi sürecinizi olumlu ya da olumsuz yönde etkilemez. Terapi sürelerinin sınırlandırılmış olmasının da belli nedenleri vardır ve bu nedenler uzun araştırmalar sonucu çıkan en uygun sürelere göre belirlenmiştir.
Probleminizin küçük veya büyüklüğüne aldanmadan, ihtiyaç duyduğunuz noktalarda destek almaya açık olmaya çalışın. Terapiye başlamaya dair toplum tarafından oluşturulan olumsuz algı son yıllarda yıkılmaya başladı. Özellikle batılı ülkelerde devletler ve toplumlar tarafından oldukça desteklenen bir süreç haline geldi. Bir psikoloğa gitmek, bir hastalığa sahip olduğunuz anlamına gelmez, bir tanı almış olsanız dahi terapi süreci ve doğru tedavi yöntemi buna kısa ya da uzun vadede mutlaka çözüm olacaktır. Psikologların da zaman zaman terapi desteğine ihtiyaç duyduğu da göz önüne alınacak olursa, önyargılarınızdan kurtulmanın vakti gelmiş olabilir.




Yorumlar